Sayfalar

15 Kasım 2017 Çarşamba

Rönesans-Reform, Aydınlanma ve Sanayi Dönemi

RÖNESANS - REFORM
AYDINLANMA DÖNEMİ
SANAYİ DEVRİMİ
                                           

     1.Rönesans Dönemi

     15.y.y. Avrupa’sında doğa, din bilgisinden ayrı olarak işlenmeye başlandı. Bilim ve teknik alanında birçok gelişmeler oldu. Bunlar; barut, top, kağıt, matbaa ve pusulanın icadı ve gemicilik sanatının ve coğrafya bilgisinin ilerlemesidir. Yeni buluşlar sayesinde Coğrafi keşifler, Rönesans ve Reform gerçekleşti. Kelime anlamı olarak Rönesans “Yeniden doğuş” demektir. Yeniçağın başlamasıyla Avrupa’da edebiyat, güzel sanatlar,  (Resim, heykel, mimarlık ) ve bilim alanlarında görülen yeniliklerin başlamasına da Rönesans denir. Rönesans hareketleri İtalya’da başladı.
     Kağıt ve matbaanın etkisi ile okuma yazmanın gelişmesi bilgi ve kültürün artması, Coğrafi keşifler sonunda; güzel sanatlara merak saran zengin sınıfın oluşması,  Bilginlerin eski Yunanca’yı ve eserleri öğretmeleri, Doğaya, güzel sanatlara, edebiyata, bilimsel gelişmelere ilginin artmasını da beraberinde getirdi. Özelikle eski Yunanca’nın öğretilmeye başlaması edebiyatta gelişmeler olmasıyla birlikte reform devrimini yapan teologların araştırmalarında teoloji çalışmalarında önemli etken olmuştur.
     Fransız tarihçisi Michelet, Rönesans'ı "dünyayı ve insanı keşfetme" diye niteler. Bu, dünyaya açılma, yeni ülke ve toplulukları keşfetme ile insanı ve ona kişilik veren özelliklere değer verme demekti. Bu atılımın temeli Antik Çağ'daki düşünce ve bilimdi. Akıp giden uygarlık önündeki Ortaçağ takıntısını yıkarak akışını sürdürdü.


     Peki Rönesans Neden İtalya’da başladı
     Çünkü; İtalya’nın Akdeniz ticaretinden dolayı diğer devletlere göre daha zengindir. İtalya’da Roma, Helen ve Yunan kültürlerinin izlerinin bulunmaktadır. İtalya’da siyasi birliğin olmaması, merkezi otoritenin olmamasının özgür bir ortama yol açmıştır. İtalya’nın İslam dünyası ile olan yakınlığı önemli bir etmendir. Ayrıca İtalya’nın Hıristiyan dünyasının dini merkezi olması Rönesans’ın orada başlamasının en büyük nedenlerindendir.
     Rönesans ile birlikte Avrupa’da;
     Avrupa’da düşüncenin önündeki engeller ortadan kalkmış, fen bilimleri ve pozitif düşünce gelişti (tıp, matematik, astronomi ve biyoloji alanında gelişmeler oldu). atolik Kilisesi’nin düşünce üzerindeki baskısı ortadan kalktı, Katolik Kilisesi’ne bağlılık sarsıldı. Antik Çağ kültürü yeniden canlandı, çağdaş Avrupa’nın temelleri atıldı. Avrupa’nın sosyal yapısı değişti. Skolâstik görüş yıkılıp yerine akıl, bilim, deney ve gözlem ön plana çıktı.

     2.Reform Dönemi

     16.y.y'da Avrupa’da Hıristiyanlık inancında  yapılan düzenlemelere denir. İlk defa Almanya’da görülür. Fransa, İngiltere, Kuzey Avrupa ülkelerinde de etkili olur. Reform'un başlıca nedenleri şunlar olmuştur:
      Katolik kilisesinin bozulması ve din adamlarının kilise imkanlarını kendi çıkarları için kullanmaları, Endülüjans sorunu Endüljans: Orta Çağ Avrupası’nda bir tür günah çıkarma ve ölümden sonra cennete gitmek için Papa'nın sattığı af belgesi. Kilisenin halktan para alarak cennetten toprak satmasıdır. Matbaanın etkisi (İncil ve Tevrat’ın çeşitli dillere çevrilerek çok sayıda basılması), böylece din adamlarının anlattıkları ile dini metinlerdeki ifadelerin farklı olduğunun görülmesi. Kilisenin artan mal varlıklarına halkın tepki göstermesi.
     Reform Döneminin sonucunda Avrupa’da mezhep birliği parçalanmış ve mezhep çatışmaları başlamıştır. Hıristiyanlıkta yeni mezhep ortaya çıkmıştır.  Katolik kilisesi kendini yenilemek zorunda kaldı. Laik öğretim kurumları ilk defa açılmaya başladı. Kiliselerin mallarına el kondu. Avrupa’nın gelişmesi içim tüm engeller ortadan kalkmıştır.

     3.Aydınlanma Dönemi

     Aydınlanma, 18. yüzyılda Avrupa'da ortaya çıkan ve her konuda akla öncelik tanıyan düşünce sistemine Aydınlanma, bu düşünce sisteminin etkisiyle bilim ve felsefede büyük gelişmelerin olduğu bu yeni döneme Aydınlanma Çağı denmiştir.
     Aydınlanma Çağı'nda "aklın kullanılması ile doğru bilgiye ulaşılabileceği" fikri temel alınmıştır. 15. Yüzyıldan beri her yüzyılın ortalarında çok önemli bir tinsel devrim meydana gelmiştir.15yy. ortalarına doğru Rönesans gelişti. 16.yy. ortalarında Hıristiyan inancında protestoyla başlayan reformlar oldu 17.yy. bilim, sanayi, ticaret ve felsefede büyük gelişmeler oldu, özellikle bilimin gelişmesi çeşitli bilim dallarını da beraberinde getirdi. Felsefenin gelişmesi düşünürlerin, filozofların artması farklı ve daha çok çeşitli düşünce ve doktrinlerin ortaya çıkmasını sağlarken halk da benimsediği doktrin yada düşüncenin özgürce takipçisi olmaya başladı. Tüm bunlar yeni bir yaşamı ve kültürünü oluşturdu bu gelişmeler Tanrı’nın rolü ve yapısına olan inancını kaçınılmaz olarak etkiledi. 17. yy. orta sonlarına doğru bu gelişmelerin sonucunda oluşan yeni bir çağ başladı filozoflar bu çağa Aydınlama çağı adını verdiler. “Aklını kullan cesaretini göster!” Sözü şimdi Aydınlanmanın parolası olmaktadır.
     Bir çok tarihçi ve filozoflara göre esas olarak Aydınlanma 1688 lerde İngiliz Devrimiyle başlar ve 1789 da Fransız devrimiyle doruk noktasına erişir. Buna göre aydınlanma, batı hayatında ticaret ve sanayileşme yoluyla aynı zamanda orta sınıfın ortaya çıkmasıyla birlikte ve temelli bir dönüşümün gelişen kültürel ifadesidir. Kapitalizmin doğduğu ve geliştiği ülke olan İngiltere’de başladığını iddia ederler.
     Bu dönemin önemli bilim insanları; Newton; fizik ve matematik alanında çalıştı. Copernik; Evrende Güneş merkezli bir sistem olduğunu ve Dünya’nın Güneş çevresinde döndüğünü kanıtladı. Galileo; Dünya’nın yuvarlak olduğunu ispatladı. Descartes; analitik geometriyi geliştirdi. Jean Jacgues Rousseau; toplumsal alanda önemli eserler verdi. Mozart, Bach gibi besteciler müzik alanında önemli başarılar elde etti.
     Aydınlanma Dönemi ile birlikte Bilim, sanat, edebiyat, siyaset ve sosyal alanlarda önemli eserler verildi. Bilimsel ve teknolojik gelişmeler Sanayi İnkılâbı’nın temellerini oluşturdu. Siyasi ve sosyal gelişmeler ABD’nin kurulmasında ve Fransız İhtilali’nin çıkmasında etkili oldu. Avrupa’da akılcı düşünce sistemi gelişmiştir.


     4.Sanayi Devrimi

     Avrupa'da ortaya çıkan ve modern Çağın temellerinin atılmasına Sebep olarak görülen sanayi devrimi, ya da diğer adıyla endüstri devrimi, ilk olarak İngiltere'de ortaya çıkmış, 1763'te James Watt'ın buhar gücüyle çalışan makineyi icat etmesiyle başlamıştır.
     Sanayi devrimi ile birlikte toplumlarda işgücü atmış ve modernleşme sağlanmıştır. İngiltere'de ortaya çıkmasının ardından Amerika ve Japonya'ya yayılan sanayi devrimi, Kapitalizm ve işçi Sınıfı gibi kavramları oluşturmuştur
     Sanayi Devrimini ortaya çıkaran sebeplerin incelersek, Avrupa'yı kasıp kavuran veba salgını bunlardan biri diyebiliriz. Çünkü veba salgınının ardından özellikle 16. yüzyılda Avrupa nüfusu hızlı bir artış sergilemiştir. Tarımsal gelişmelerde yaşanan değişimler nedeniyle kentlere büyük bir insan göçü yaşanmıştır.
     Sömürgeleşme, Sanayi Devriminin en önemli adımlarından biri olmuştur. Çünkü sömürge devletlerinden çok sayıda hammadde gelmekte ve bu da özellikle lüks maddelerin, halk tarafından kolayca elde edilmesine olanak sağlamıştır. Bankacılık ve sigortacılık sistemlerinin gelişmesi, orta sınıfın zenginleşmeye başlaması, Sanayi Devrimi'nde itici güç olmuştur.
     Peki Sanayi Devrimi Neden İngiltere’de başladı?
     Sanayi devrimi neden İngiltere'de başladığına göz atmak gerekirse, uygun şartlar İngiltere'de bulunmaktaydı. Çünkü Hindistan, Fransızlarda yapılan Plessey savaşı sonucunda İngiltere sömürgesi olmuş, bu büyük ülkeden gelen devasa hammaddeler Sanayi Devriminin oluşmasında faktör olmuştur. Ayrıca İngiltere ada ülkesi olması sebebiyle Avrupa'da yaşanan siyasi gelişmeler ve savaşlardan kendisini uzak Tutmuş, O anlamda rahat bir devrimin oluşması sağlanmıştır. Bankacılık ve borsa İngiltere'de çok gelişmiş düzeydeydi. Sömürgeler den gelen devasa altınlar ve değerli madenler sayesinde İngiltere ve Avrupa ülkelerinin elinde oldukça yüksek bir sermaye bulunmaktaydı. Ayrıca Sanayi Devriminin en önemli hammaddeleri olarak Demir ve kömür İngiltere'de bolca bulunmaktaydı.
     Genel olarak Avrupa'da Sanayi devrimiyle birlikte küçük atölyeler yerini büyük fabrikaları bırakmış, işçi sınıfında büyük bir artış olmuş, sanayi devrimi batının sınıf yapısında değişikliklere sebep olmuştur. Sanayi Devriminin acı sonucu Çocuk işçiler ve sağlıksız çalışma koşullarında yiten binlerce hayat kendini göstermiştir. Köylerden kentlere büyük göçler yaşanmış, sanayi devrimi kentleşmenin ve nüfus artışının önünü açmıştır. Kitle toplumu oluşmuş ve bu nedenle büyükşehirlerde çarpık yapılaşma ortaya çıkmıştır. Bunun akabinde bastırılan işçi sınıfı nedeniyle toplumda sosyalizm gelişmeye ve yükselmeye başlamıştır.

     5.Sanayi Devriminin Osmanlı Devletine Etkileri
     Sanayi devrimini yapabilmek için sömürgeye ihtiyaç olduğunu hepimiz biliriz. Osmanlı zaten sömürgeye karşı gelmiş ve Avrupa devletleri yanında güç kaybetmiştir. Zaten Osmanlı'nın yıkılış sebebi de yine sömürgecilik değil miydi?
Yani Osmanlı sömürgeye karşı bir devlet olduğu için, Sanayi devriminin temeli olan sömürgeyi kabul etmediği için Sanayi devrimini gerçekleştirememiştir.
     Sanayi İnkılabı, buhar gücünün bulunması ,bu gücün üretimde kullanılmaya başlanması sonucunda ortaya çıkan üretimin basit el aletleri ile pahalıya ve yavaş yapılması uygulamasının terk edilmesi, üretimin fabrikalarda hızlı ve ucuza gerçekleştirilmesi olayıdır.
     Osmanlı Devleti Batılılar için önemli bir Pazar niteliği taşımıştır. Osmanlı Devleti’nin Sanayii İnkılabı’ndan olumsuz yönde etkilenmemek için alması gereken önlem yüksek gümrük uygulayarak Avrupa mallarına karşı yerli sanayisini korumak ve sanayiini çağdaş teknolojiyle güçlendirerek, Batı malları ile rekabet edebilecek duruma getirmektir. Ancak bunların hiçbiri yapılmadığı için Osmanlı Devleti, Sanayii İnkılabı’ndan olumsuz yönde etkilenmiştir.
     Mal üretimi çoğaldıktan sonra,artık kapitülasyonların tanıdığı ayrıcalıkları da yeterli görmeyen Batılılar,Osmanlı Devleti’nin uyguladığı ticaret yasaklarından,tekel uygulamalarından şikayetçi olmaya başlamışlardır.İngilizler,Mısı r valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşanın çıkarttığı isyan ortamından faydalanarak,1838 Ticaret Antlaşmasıyla bu şikayetlerden kurtulma imkanını elde etmiş,bunu diğer büyük Batılı devletler izlemiş ve ülke adeta bir yarı sömürge ağı içine düşmüştür.Avrupa malı ucuz ve bol miktarda Osmanlı pazarına girerken,Osmanlı ülkesindeki hammadde daha ucuza yurt dışına çıkarılmış,bu da yerli sanayiinin gelişmesini engellemiştir.
     Osmanlı Devleti’nin savaşlar yüzünden mali durumunun bozulması ve izlediği yanlış ekonomik politika, Onu Batılı devletlerden borç almaya zorlamıştır. Alınan borçlar yerinde kullanılmadığı için, devlet bu paraların faizlerini bile ödeyememiş ve iflas ettiğini açıklamıştır. Batılıların, Osman lı Devleti’nden alacaklarını tahsil etmek gayesiyle 1881’de kurulan Duyun-u Umumiye Teşkilatı, devletin gelirlerinin önemli bir bölümünü el koydurmuştur. Bu da Osmanlı Devleti’nin mali bağımsızlığını yitirmesine neden olmuştur. Osmanlı Devleti’nin bu şekilde borçlanması yabancı müteşebbise yaramış, Türk müteşebbisler ya tamamen ortadan silinmiş, ya da yabancılarla anlaşarak çalışmalarına devam etmek zorunda kalmışlardır. Bunun sonucunda demiryolu, limanlar, elektrik- havagazı, su ve maden ocakları hep Avrupalı işletmeciler tarafından işletilmiştir. Amacı kar etmek olan bu şirketler, milli kaynakları rasyonel olmayan bir şekilde kullanarak zenginleşirken, ülke kaynaklarını kurutmuşlardır.






KAYNAKÇA
1.      P.SMITH “Rönesans ve Reform çağı Birsosyal arka plan çalışması” İş Bankası Yayınları
2.      CEVİZCİ A. “Aydınlanma Felsefesi” Ezgi Kitapevi
3.      http://www.sosyalbilge.com Rönesans,Reform ve Aydınlanma Çağı
4.      UYSAL T. “Her Yönüyle Aydınlanma Çağı Analizi”
http://osmanlida-sanayi-neden-gelismedi.nedir.org

5 yorum: