RÖNESANS - REFORM
AYDINLANMA DÖNEMİ
SANAYİ DEVRİMİ
1.Rönesans Dönemi
15.y.y. Avrupa’sında doğa, din bilgisinden
ayrı olarak işlenmeye başlandı. Bilim ve teknik alanında birçok gelişmeler
oldu. Bunlar; barut, top, kağıt, matbaa ve pusulanın icadı ve gemicilik
sanatının ve coğrafya bilgisinin ilerlemesidir. Yeni buluşlar sayesinde Coğrafi
keşifler, Rönesans ve Reform gerçekleşti. Kelime anlamı olarak Rönesans “Yeniden doğuş” demektir. Yeniçağın
başlamasıyla Avrupa’da edebiyat, güzel sanatlar, (Resim, heykel, mimarlık
) ve bilim alanlarında görülen yeniliklerin başlamasına da Rönesans denir.
Rönesans hareketleri İtalya’da başladı.
Kağıt ve matbaanın etkisi ile okuma
yazmanın gelişmesi bilgi ve kültürün artması, Coğrafi keşifler sonunda; güzel
sanatlara merak saran zengin sınıfın oluşması, Bilginlerin eski
Yunanca’yı ve eserleri öğretmeleri, Doğaya, güzel sanatlara, edebiyata,
bilimsel gelişmelere ilginin artmasını da beraberinde getirdi. Özelikle eski
Yunanca’nın öğretilmeye başlaması edebiyatta gelişmeler olmasıyla birlikte
reform devrimini yapan teologların araştırmalarında teoloji çalışmalarında
önemli etken olmuştur.
Fransız tarihçisi Michelet, Rönesans'ı
"dünyayı ve insanı keşfetme" diye niteler. Bu, dünyaya açılma, yeni
ülke ve toplulukları keşfetme ile insanı ve ona kişilik veren özelliklere değer
verme demekti. Bu atılımın temeli Antik Çağ'daki düşünce ve bilimdi. Akıp giden
uygarlık önündeki Ortaçağ takıntısını yıkarak akışını sürdürdü.
Peki Rönesans Neden İtalya’da başladı
Çünkü; İtalya’nın Akdeniz ticaretinden
dolayı diğer devletlere göre daha zengindir. İtalya’da Roma, Helen ve Yunan kültürlerinin
izlerinin bulunmaktadır. İtalya’da siyasi birliğin olmaması, merkezi otoritenin
olmamasının özgür bir ortama yol açmıştır. İtalya’nın İslam dünyası ile olan
yakınlığı önemli bir etmendir. Ayrıca İtalya’nın Hıristiyan dünyasının dini
merkezi olması Rönesans’ın orada başlamasının en büyük nedenlerindendir.
Rönesans ile birlikte Avrupa’da;
Avrupa’da düşüncenin önündeki engeller
ortadan kalkmış, fen bilimleri ve pozitif düşünce gelişti (tıp, matematik,
astronomi ve biyoloji alanında gelişmeler oldu). atolik Kilisesi’nin düşünce
üzerindeki baskısı ortadan kalktı, Katolik Kilisesi’ne bağlılık sarsıldı. Antik
Çağ kültürü yeniden canlandı, çağdaş Avrupa’nın temelleri atıldı. Avrupa’nın
sosyal yapısı değişti. Skolâstik görüş yıkılıp yerine akıl, bilim, deney ve
gözlem ön plana çıktı.
2.Reform Dönemi
16.y.y'da Avrupa’da Hıristiyanlık
inancında yapılan düzenlemelere denir. İlk defa Almanya’da görülür.
Fransa, İngiltere, Kuzey Avrupa ülkelerinde de etkili olur. Reform'un başlıca
nedenleri şunlar olmuştur:
Katolik kilisesinin bozulması ve din
adamlarının kilise imkanlarını kendi çıkarları için kullanmaları, Endülüjans
sorunu Endüljans: Orta
Çağ Avrupası’nda bir tür günah çıkarma ve ölümden sonra cennete gitmek için
Papa'nın sattığı af belgesi. Kilisenin halktan para alarak cennetten toprak
satmasıdır. Matbaanın etkisi (İncil ve Tevrat’ın çeşitli dillere çevrilerek çok
sayıda basılması), böylece din adamlarının anlattıkları ile dini metinlerdeki
ifadelerin farklı olduğunun görülmesi. Kilisenin artan mal varlıklarına halkın
tepki göstermesi.
Reform Döneminin sonucunda Avrupa’da
mezhep birliği parçalanmış ve mezhep çatışmaları başlamıştır. Hıristiyanlıkta
yeni mezhep ortaya çıkmıştır. Katolik kilisesi kendini yenilemek zorunda
kaldı. Laik öğretim kurumları ilk defa açılmaya başladı. Kiliselerin mallarına
el kondu. Avrupa’nın gelişmesi içim tüm engeller ortadan kalkmıştır.
3.Aydınlanma Dönemi
Aydınlanma, 18. yüzyılda Avrupa'da ortaya
çıkan ve her konuda akla öncelik tanıyan düşünce sistemine Aydınlanma, bu
düşünce sisteminin etkisiyle bilim ve felsefede büyük gelişmelerin olduğu bu
yeni döneme Aydınlanma Çağı denmiştir.
Aydınlanma Çağı'nda "aklın
kullanılması ile doğru bilgiye ulaşılabileceği" fikri temel alınmıştır. 15.
Yüzyıldan beri her yüzyılın ortalarında çok önemli bir tinsel devrim meydana
gelmiştir.15yy. ortalarına doğru Rönesans gelişti. 16.yy. ortalarında
Hıristiyan inancında protestoyla başlayan reformlar oldu 17.yy. bilim, sanayi,
ticaret ve felsefede büyük gelişmeler oldu, özellikle bilimin gelişmesi çeşitli
bilim dallarını da beraberinde getirdi. Felsefenin gelişmesi düşünürlerin,
filozofların artması farklı ve daha çok çeşitli düşünce ve doktrinlerin ortaya
çıkmasını sağlarken halk da benimsediği doktrin yada düşüncenin özgürce
takipçisi olmaya başladı. Tüm bunlar yeni bir yaşamı ve kültürünü oluşturdu bu
gelişmeler Tanrı’nın rolü ve yapısına olan inancını kaçınılmaz olarak etkiledi.
17. yy. orta sonlarına doğru bu gelişmelerin sonucunda oluşan yeni bir çağ
başladı filozoflar bu çağa Aydınlama çağı adını verdiler. “Aklını kullan
cesaretini göster!” Sözü şimdi Aydınlanmanın parolası olmaktadır.
Bir çok tarihçi ve filozoflara göre esas
olarak Aydınlanma 1688 lerde İngiliz Devrimiyle başlar ve 1789 da Fransız
devrimiyle doruk noktasına erişir. Buna göre aydınlanma, batı hayatında ticaret
ve sanayileşme yoluyla aynı zamanda orta sınıfın ortaya çıkmasıyla birlikte ve
temelli bir dönüşümün gelişen kültürel ifadesidir. Kapitalizmin doğduğu ve
geliştiği ülke olan İngiltere’de başladığını iddia ederler.
Bu dönemin önemli bilim insanları; Newton;
fizik ve matematik alanında çalıştı. Copernik; Evrende Güneş merkezli bir
sistem olduğunu ve Dünya’nın Güneş çevresinde döndüğünü kanıtladı. Galileo;
Dünya’nın yuvarlak olduğunu ispatladı. Descartes; analitik geometriyi
geliştirdi. Jean Jacgues Rousseau; toplumsal alanda önemli eserler verdi.
Mozart, Bach gibi besteciler müzik alanında önemli başarılar elde etti.
Aydınlanma Dönemi ile birlikte Bilim,
sanat, edebiyat, siyaset ve sosyal alanlarda önemli eserler verildi. Bilimsel
ve teknolojik gelişmeler Sanayi İnkılâbı’nın temellerini oluşturdu. Siyasi ve
sosyal gelişmeler ABD’nin kurulmasında ve Fransız İhtilali’nin çıkmasında
etkili oldu. Avrupa’da akılcı düşünce sistemi gelişmiştir.
4.Sanayi Devrimi
Avrupa'da ortaya çıkan ve modern Çağın
temellerinin atılmasına Sebep olarak görülen sanayi devrimi, ya da diğer adıyla
endüstri devrimi, ilk olarak İngiltere'de ortaya çıkmış, 1763'te James Watt'ın
buhar gücüyle çalışan makineyi icat etmesiyle başlamıştır.
Sanayi devrimi ile birlikte toplumlarda
işgücü atmış ve modernleşme sağlanmıştır. İngiltere'de ortaya çıkmasının
ardından Amerika ve Japonya'ya yayılan sanayi devrimi, Kapitalizm ve işçi
Sınıfı gibi kavramları oluşturmuştur
Sanayi Devrimini ortaya çıkaran sebeplerin
incelersek, Avrupa'yı kasıp kavuran veba salgını bunlardan biri diyebiliriz.
Çünkü veba salgınının ardından özellikle 16. yüzyılda Avrupa nüfusu hızlı bir
artış sergilemiştir. Tarımsal gelişmelerde yaşanan değişimler nedeniyle
kentlere büyük bir insan göçü yaşanmıştır.
Sömürgeleşme, Sanayi Devriminin en önemli
adımlarından biri olmuştur. Çünkü sömürge devletlerinden çok sayıda hammadde
gelmekte ve bu da özellikle lüks maddelerin, halk tarafından kolayca elde
edilmesine olanak sağlamıştır. Bankacılık ve sigortacılık sistemlerinin
gelişmesi, orta sınıfın zenginleşmeye başlaması, Sanayi Devrimi'nde itici güç
olmuştur.
Peki Sanayi Devrimi Neden İngiltere’de
başladı?
Sanayi devrimi neden İngiltere'de
başladığına göz atmak gerekirse, uygun şartlar İngiltere'de bulunmaktaydı.
Çünkü Hindistan, Fransızlarda yapılan Plessey savaşı sonucunda İngiltere
sömürgesi olmuş, bu büyük ülkeden gelen devasa hammaddeler Sanayi Devriminin
oluşmasında faktör olmuştur. Ayrıca İngiltere ada ülkesi olması sebebiyle
Avrupa'da yaşanan siyasi gelişmeler ve savaşlardan kendisini uzak Tutmuş, O anlamda
rahat bir devrimin oluşması sağlanmıştır. Bankacılık ve borsa İngiltere'de çok
gelişmiş düzeydeydi. Sömürgeler den gelen devasa altınlar ve değerli madenler
sayesinde İngiltere ve Avrupa ülkelerinin elinde oldukça yüksek bir sermaye
bulunmaktaydı. Ayrıca Sanayi Devriminin en önemli hammaddeleri olarak Demir ve
kömür İngiltere'de bolca bulunmaktaydı.
Genel olarak Avrupa'da Sanayi devrimiyle
birlikte küçük atölyeler yerini büyük fabrikaları bırakmış, işçi sınıfında
büyük bir artış olmuş, sanayi devrimi batının sınıf yapısında değişikliklere
sebep olmuştur. Sanayi Devriminin acı sonucu Çocuk işçiler ve sağlıksız çalışma
koşullarında yiten binlerce hayat kendini göstermiştir. Köylerden kentlere
büyük göçler yaşanmış, sanayi devrimi kentleşmenin ve nüfus artışının önünü
açmıştır. Kitle toplumu oluşmuş ve bu nedenle büyükşehirlerde çarpık yapılaşma
ortaya çıkmıştır. Bunun akabinde bastırılan işçi sınıfı nedeniyle toplumda
sosyalizm gelişmeye ve yükselmeye başlamıştır.
5.Sanayi Devriminin Osmanlı Devletine Etkileri
Sanayi devrimini yapabilmek için sömürgeye
ihtiyaç olduğunu hepimiz biliriz. Osmanlı zaten sömürgeye karşı gelmiş ve
Avrupa devletleri yanında güç kaybetmiştir. Zaten Osmanlı'nın yıkılış sebebi de
yine sömürgecilik değil miydi?
Yani Osmanlı sömürgeye karşı bir devlet olduğu için, Sanayi devriminin temeli olan sömürgeyi kabul etmediği için Sanayi devrimini gerçekleştirememiştir.
Yani Osmanlı sömürgeye karşı bir devlet olduğu için, Sanayi devriminin temeli olan sömürgeyi kabul etmediği için Sanayi devrimini gerçekleştirememiştir.
Sanayi İnkılabı, buhar gücünün bulunması
,bu gücün üretimde kullanılmaya başlanması sonucunda ortaya çıkan üretimin
basit el aletleri ile pahalıya ve yavaş yapılması uygulamasının terk edilmesi,
üretimin fabrikalarda hızlı ve ucuza gerçekleştirilmesi olayıdır.
Osmanlı Devleti Batılılar için önemli bir
Pazar niteliği taşımıştır. Osmanlı Devleti’nin Sanayii İnkılabı’ndan olumsuz
yönde etkilenmemek için alması gereken önlem yüksek gümrük uygulayarak Avrupa
mallarına karşı yerli sanayisini korumak ve sanayiini çağdaş teknolojiyle
güçlendirerek, Batı malları ile rekabet edebilecek duruma getirmektir. Ancak bunların
hiçbiri yapılmadığı için Osmanlı Devleti, Sanayii İnkılabı’ndan olumsuz yönde
etkilenmiştir.
Mal üretimi çoğaldıktan sonra,artık
kapitülasyonların tanıdığı ayrıcalıkları da yeterli görmeyen Batılılar,Osmanlı
Devleti’nin uyguladığı ticaret yasaklarından,tekel uygulamalarından şikayetçi
olmaya başlamışlardır.İngilizler,Mısı r valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşanın
çıkarttığı isyan ortamından faydalanarak,1838 Ticaret Antlaşmasıyla bu
şikayetlerden kurtulma imkanını elde etmiş,bunu diğer büyük Batılı devletler
izlemiş ve ülke adeta bir yarı sömürge ağı içine düşmüştür.Avrupa malı ucuz ve
bol miktarda Osmanlı pazarına girerken,Osmanlı ülkesindeki hammadde daha ucuza
yurt dışına çıkarılmış,bu da yerli sanayiinin gelişmesini engellemiştir.
Osmanlı Devleti’nin savaşlar yüzünden mali
durumunun bozulması ve izlediği yanlış ekonomik politika, Onu Batılı
devletlerden borç almaya zorlamıştır. Alınan borçlar yerinde kullanılmadığı
için, devlet bu paraların faizlerini bile ödeyememiş ve iflas ettiğini açıklamıştır.
Batılıların, Osman lı Devleti’nden alacaklarını tahsil etmek gayesiyle 1881’de
kurulan Duyun-u Umumiye Teşkilatı, devletin gelirlerinin önemli bir bölümünü el
koydurmuştur. Bu da Osmanlı Devleti’nin mali bağımsızlığını yitirmesine neden
olmuştur. Osmanlı Devleti’nin bu şekilde borçlanması yabancı müteşebbise
yaramış, Türk müteşebbisler ya tamamen ortadan silinmiş, ya da yabancılarla
anlaşarak çalışmalarına devam etmek zorunda kalmışlardır. Bunun sonucunda
demiryolu, limanlar, elektrik- havagazı, su ve maden ocakları hep Avrupalı
işletmeciler tarafından işletilmiştir. Amacı kar etmek olan bu şirketler, milli
kaynakları rasyonel olmayan bir şekilde kullanarak zenginleşirken, ülke
kaynaklarını kurutmuşlardır.
KAYNAKÇA
1. P.SMITH “Rönesans ve Reform çağı Birsosyal arka plan çalışması” İş Bankası Yayınları
2.
CEVİZCİ A. “Aydınlanma Felsefesi” Ezgi Kitapevi
4. UYSAL T. “Her Yönüyle Aydınlanma Çağı Analizi”
http://osmanlida-sanayi-neden-gelismedi.nedir.org
hiç yorum yok :
YanıtlaSilyorum gönder
Biraz daha kısa olsaydı güzel olurdu
YanıtlaSilDoğru
Silkeşke daha kısa olsaydı
YanıtlaSilDaha kısa olsaydı keşke
YanıtlaSil