ÖRGÜTLERDE DEĞİŞİM
Örgütsel
Değişim, yapı, davranış ve teknolojiyi değiştirme yoluna giderek birey, grup ve
örgütlerin performanslarını geliştirmeye yönelik yönetimce gerçekleştirilen
planlı bir girişimdir (Burke, 2006:86-94). Ya da örgütsel değişim, örgütlerin
mevcut durumdan gelecekte etkinliklerini artırmayı arzu ettikleri bir duruma
geçmelerini sağlayan bir süreç olarak tanımlanabilir (Jones, 1998:511).
Örgütsel
değişim, örgütlerin çeşitli alt sistem ve unsurlarında ya da bunlar arasındaki
ilişkiler sisteminde meydana gelebilecek olumlu ya da olumsuz, niteliksel ya da
niceliksel, planlanan ya da planlanmayan bütün değişiklikleri ifade eder. Daha
geniş bir ifadeyle, örgütsel değişimin olumlu olması düşük verimliliğe yol açan
geleneksel ya da eskimiş yöntemlerin, davranışların, tutumların, malzeme ve
makinelerin terk edilerek, yerlerine daha verimli ve etkin olan yenilerinin
konulması suretiyle örgütün geliştirilmesi anlamını taşır. Oysa ki örgütsel
değişim akıllıca ve bilimsel olarak planlanmadığı takdirde örgütün verimlilik
ve etkinliğinde bir azalmaya ve örgütün dağılması gibi olumsuz sonuçlara da yol
açabilir. Dönüştürücü liderlerin gerçekleştirdiği değişim ise örgütün rekabet
gücünün sürekli olarak yükseltilmesini sağlayabilir. Örgütsel değişim,
yönetimin, personelin ve ürünlerin kalitesinde bir iyileşme sağlayacak
niteliksel özelliğe sahip olabileceği gibi, üretim miktarlarında sayısal bir
artış sağlayacak şekilde niceliksel özelliğe de sahip olabilir. Yine örgütsel
değişim hiçbir plan ve programa tabi olmadan gereksinimlerin zorlaması ile
kendiliğinden ortaya çıkabilir. Ancak, örgütsel değişimin olumsuz sonuçlarına
maruz kalmamak için mümkün olduğunca değişim sürecini izlemekte ve denetim
altına almakta fayda vardır. Değişimin yakından izlenmesi örgütlerde olumlu
değişim sağlamanın en etkin yollarından biridir (Dicle ve Dicle, 1973:671).
Örgütte
bir denge söz konusudur ve bu dengenin korunması arzu edilmektedir. Ancak
çevrede meydana gelebilecek herhangi bir değişiklik örgütte dengeyi bozacak ve
yeni bir dengenin oluşturulmasını gerekli kılacaktır. Böylece örgütsel
değişmede, bir dengeden başka bir dengeye geçiş söz konusu olacaktır. Bir başka
şekilde örgütsel değişimi iç ve dış etkiler sonucunda örgütün yapısında,
yönetiminde ve faaliyetlerinde teknolojik, ekonomik ve sosyolojik olarak ortaya
çıkan değişmeler olarak tanımlamak mümkündür.
Bir çok
örgütsel değişim, örgütteki karar alan kişi veya organlarca performans ve çıktı
açığının algılanmasından kaynaklanmaktadır. Bu noktada
karar vericiler, örgütsel sistemde neyi
değiştireceklerini belirlemelidirler ve amaca uygun değişim
stratejisini uygulamalıdırlar (Hage ve Finsterbush, 1987:50).
Değişime
karşı iki tutum mevcuttur; değişime gereksinim olduğunu kabul etmek, bu yolda
çalışmak ya da değişime karşı direnç göstermek veya değişime duyarsız
kalmaktır. Değişimi inkar edip görmezlikten gelmek, insanın kendi kendini
kandırması gibidir. Çünkü değişimi inkar edip görmezlikten gelmek sonuçta
değişimin ortaya çıkmasını durdurmayacaktır (Zımmerman, 1998:15-16).
Küreselleşmeyle
birlikte dünyada yaşanan hızlı ve sürekli değişim her varlık gibi örgütleri de
etkilemektedir. Dolayısıyla yöneticiler iç ve dış çevredeki değişim karşısında,
örgütü yaşatabilmek ve rekabette başarı kazanabilmek için, değişime karşı
uyanık olmak, bu değişimi yakından izlemek ve gecikmeden örgütlerinde gerekli
düzenlemeleri yapmak zorundadırlar. Bunun için de örgüt-çevre ilişkisini iyi
analiz etmeleri gerekir.
Örgütsel Değişim Süreci
1-Değişim ihtiyacının Belirlenmesi, 2-Tanı Koyma, 3-Değişim
Programı, 4-Değişim Programının
Uygulanması, 5-Değerlendirme
Değişim
İhtiyacının Nedenleri à Örgütsel Nedenler
Çalışanların
yetersizliği ve güdülenme eksiklikleri, Örgütsel süreçlerin etkili
yönetilememesi, İletişimsizlik, Karar ve uygulamalarda yaşanan atalet yöneticiler
ve çalışanlar arasında yaşanan çatışmaların artması, Hizmet ve üretimde
verimliliğin düşmesi
Değişim
İhtiyacının Nedenleri à Dış Çevreyle İlgili Nedenler
ekonomik
nedenler , teknolojik değişmeler , pazardaki değişmeler ,yasal koşullar sosyal
ve politik sistem, değişen müşteri talepleri
Örgütsel Değişim
Modelleri
} Lewin'in
Üç Aşamalı Modeli (1958)
} Fullan
Modeli (1991; 2002)
} Kotter'ın
Sekiz Aşamalı Değişim Süreci (1996)
Lewin’in Üç Aşama
Modeli
1.
Çözülme (unfreezing): durgunluk döneminin kırılmaya başlaması -değişime
hazırlık ve başlangıç aşaması
2.
Değişim/Geçiş (Change):Değişimin uygulanması ve hedeflerde, insanlarda,
kültürde, teknoloji ve yapıda değişimi başlatmayı ifade eder. Eyleme geçme ve
sürdürme bu aşamada yer alır.
3. Yeniden dondurma (refreezing): Değişimin
sağlamlaştırılması ve uzun dönem sürdürülmesi için gerekli koşulların
sağlanması /önceki aşamalarda oluşan değişiklikler kurum kültürü ve işleyişinin
bir parçası durumuna gelmesi
Fullan Modeli
1.Aşama: Başlangıç/Harekete
geçme/Kabul Aşaması: Değişimin benimsenmesini ve devamını sağlayacak kararı alma aşaması
2. Aşama: Uygulama: Özellikle değişimin eyleme
geçirilmesinin ilk 2-3 yılını ele alan bu adım,
herhangi bir fikri ya da reformu fiilen hayata geçirme
3. Aşama: Süreklilik/Kurumsallaşma:
Bu aşamada, değişimin sistemin bir parçası olarak yerleşmesi, örgütün yapı ve
işleyişinde kökleşmesi ve kurumsallaşması sağlanır ya da değişim yıpranma
sürecine girer ve uygulamadan kaldırılır.
Kotter’in Sekiz Aşamalı
Değişim Süreci
1.
Aciliyet hissini uyandırmak (Piyasa ve rekabet güçlerinin incelenmesi/kriz ve
fırsatların tanımlanması),
2.
Rehberlik edecek şekilde farklı çıkar grupları arasında koalisyonlar oluşturmak
(değişimi yönetecek güce sahip bir ekip oluşturmak),
3.
Vizyon ve strateji geliştirmek (değişim çabasını yönlendirecek vizyonu yaratmak
ve bu vizyona ulaşmak için stratejiler geliştirmek),
4.
Değişim vizyonunu paylaşmak (yeni vizyon ve stratejilerin sürekli paylaşımı için her türlü aracı kullanmak;
yukarıda sözü edilen koalisyonları işgörenlere rol modeli olacak şekilde
değerlendirmek),
5.
Geniş kapsamlı eylemi tercih etmek (engellerden kurtulmak, değişim vizyonuna
zarar verebilecek sistem ve yapıları değiştirmek; risk almayı, geleneksel olmayan fikirleri ve etkinlikleri
teşvik etmek)
6.
Kısa vadeli kazanımlar yaratmak
(Performansta izlenebilen gelişmeleri planlamak/küçük kazanımlar yaratmak, bu
konuda etkili performans göstern
işgörenleri tanıyıp ödüllendirmek)
7.
Kazanımları değerlendirip daha fazla değişim yaratmak (değişim vizyonuna
uymayan tüm sistem, yapı ve politikaları değiştirerek artırılan güvenirliği
kullanmak; değişim vizyonunu sürdürebilecek kişileri yetkilendirmek; süreci
değişim ajanları, yeni projeler ve motiflerle canlı tutmak)
8.
Kültüre yeni açılımlar eklemek (müşteri ve hizmet odaklı davranışlar yoluyla
performansı daha da iyileştirmek, daha iyi liderlik ve daha etkili bir yönetim
yaratmak; yeni davranışlar ve örgütsel başarı arasındaki ilişkiyi açıklıkla
ifade etmek; liderliğin geliştirilmesini ve gelecekte örgüt içinde liderlerin
yetişmesini sağlayacak araçlar geliştirmek).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder